Yaşantımız betonlar arasında geçiyor. Sağlıklı yaşadığımızı söyleyemiyoruz. Psikolojik vakıalar, travmalar her geçen gün artıyor. Aile bireyleri arasında nitelikli iletişim azaldı. Uyum içinde yaşadığını görmek dahi aranır oldu. Çocuklarımız arkadaş edinmekte zorlanıyor. Alışık olduğu çevrenin haricinde huzursuz ve mutsuz oluyor. Oyun oynamaya kalksa dahi beceremiyor ve sorunlar baş gösteriyor. Teknoloji bağımlılığı çok ileri seviyede.
Peki, saymakla bitirilemeyecek bu sorunların çözümü nedir?
Bilinç, değişim, inovasyon...
Bilinç: Öncelikle sorunun kabul edilmesi gerekli. Sorun olduğuna inanmayan bireyin çözüm üretmesi de beklenemez. Bilinç bazen yaşın ilerlemesi ile de kazanılır. Lakin bu sağlıksız bilinçlenme yolunun telafisi mümkün değildir. "Şu aklımla genç olsaydım..." diye başlayan sözlerin sebebi bu durumdur.
Değişim: Hayatımızda ters giden, hatalı olan ne varsa ortaya dökmeli. Bilinç kazanıldıktan sonra değişim yoluna gidilmeli.
Hayatımızdaki "Eskiyi Getir, Yenisi Götür" kampanyasını başlatmanın zamanı değil mi sizce de?
Farklı faaliyetler edinin. Deneyimlemekten korkmayın. Bazen hüsranla sonuçlansa da toplama vurduğunuzda kazanan siz olacaksınız.
İnovasyon: Çoğunlukla değişim ve yenilenme olarak ifade edilen inovasyon bu asrın insanları için vazgeçilmezdir. Bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Bunu işlemeyi, kullanmayı, ayırmayı bilen insanlar ise inovatif bireylerden çıkacaktır.
Değişme şeklinizi dahi değiştirin. Yenilenme şeklinizi dahi yenileyin.
Çoğu aile ne yazık ki evde nasıl vakit geçirileceğini dahi bilmiyor. Geçip giden yılların ardından tecrübe artıyor ama çocukların gelişimi telafi edilemiyor. Vakit varken ve daha fazla geç kalmadan ailelerin nitelikli vakit geçirmesi, çocukların sosyal uyum ve arkadaşlık kurabilecekleri ortamın sağlanması şarttır.
Bu bağlamda organize ettiğimiz kamplarda çok olumlu geri dönüşler almaktayız. Okulda dışlanan çocuğun, kampta lider olması. Evde aslan kesilen çocuğun, sosyal ortamdaki gerçeklerle tanışması. Yardımlaşmanın gerekliliğini tanıması. Oyunlarda sıra beklemeyi, tahammülü, azmi, mücadeleyi tanıması... Toprağa basması, yaprağı, böceği incelemesi... Gecenin karanlığında bir bez parçasının altında uyuması...
Onlar çok cesur! Korkaklığı öğreten her şeyden sakındıran ebeveynler...
Doğayla kavuşan, oyun oynayan bireylerin hayata daha sıkı tutunduğu ve başarılı olduğunu görmek hiç de zor değil. Egolarından sıyrılıp, çocuklar gibi oynayan velilerin ise mutluluğuna diyecek yok. Kamp terapi mi desek :)
7'den 70'e Aile Kulübü etkinliklerini incelemek için tıklayın.